23 Mart 2016 Çarşamba

Sosyal Medya ve Çocuğumuz

Meğer hafsalamizin almayacağı korkunç şeyler oluyormuş.
Meğer bazı kötü niyetli, insan sıfatını asla haketmeyen kişiler, siz gizleseniz dahi sosyal medyadaki cocugumuzun kardeşimizin fotoğraflarına kolayca erisip, facebookta iğrenç başlıklar altında (sexi küçük kızlar gibi) yayinliyorlarmis.
Meğer bizim için "oyy dünya tatlısı" olan kız çocuklarımız onlar için yazmaya elimin varmadığı ikonlara bürünüyormus.
Kardeşimin tüm boydan fotoğraflarını her yerden sildim.
Çok şükür başıma gelmedi ama eksisozluk sayesinde öğrendiğim o leş facebook sayfalarında yayinlanan küçük masum kızlar ve yapılan pedofili yorumlar midemi bulandirmaya ve bi daha tövbe bismillah kardeşimin kafası hariç hiçbir fotoğrafını yayinlamama kararını aldım. Çocuğum olsa zaten onu fanustan çıkarmam böyle iğrenç varlıkların bulunduğu bi dünyada.

Bunu da yazıyorum ki bilinsin. Bu pedofil manyaklarin önüne geçilemiyor. Bari colugumuzu çocuğumuzu koruyalım bu pisliklerden. Günahsız yavrular bu haysiyet yoksunu tiplere hiçbir şekilde malzeme olamasin. Dikkat edelim.

Dünya çok kötü be... Keşke böyle olmasaydı...

27 Eylül 2015 Pazar

Nar-ı Aşk

Vay anasini. 1 yildir yazmamisim. Tam 1 yil. Elimi etegimi cekmisim kalemden kagittan. Oysa en temel besin kaynagiydi onlar bana. Demek ki yazacak duygu yükünü biriktirememisim bu 1 yilda. Ama nasil ozlemisim yazmayi, nasil...  Artik yazma vakti, hasretim sona ersin.

Dış dünyayı algılama gayretim son sürat devam ediyor. Lakin cok mesafe katedebilmis degilim. Özellikle insanlarin düşünce yapılarını çözmeye çalışırken kayboldum ve yari yolda vazgeçtim. Küstüm oynamıyorum dedim aa yetti canıma.

Bana ayrılan süre ne kadarsa, bu gorevi ifa edip döneceğim toprağa. Ve sanırım o vakte kadar da yine anlayamamış olacağım olanı biteni. Karanlık dünyaları, kirli zihinleri, türlü kurnazliklari.

Soyutlamak en güzeli sanırım. Ne güzel, kafan rahat. Dışarda ne olursa olsun,  içinin sakinligiyle o iç muziginle yaşayıp gitmek en güzeli olmali. Bu ara icimde mercan dede'den "nar-ı aşk" çalıyor, cok da iyi oluyor. Neler olup bittigini umursamamaya karar verdim zira sen üzerine gittikce o adem babamizin meyvesini isirdigi "bilgiyi bilme ağacı" senden fersah fersah uzaklara kaçıyor. Nasıl olsa bitecek. Biteceğini unutarak yasiyoruz. Bu son olsun. Umarim

11 Aralık 2014 Perşembe

Yas Arttikca Saygi Artmali Mi?

Bugun yolda ilginc, komik, dusunduren bi seyle karsilastim:d

Arabanin teki kaldirima park etmis. Dukkanla araba arasinda az bir mesafe var. Karsidan cok yasli, artist, ufacik bi teyze geliyor. Aramizda iki metre mesafe var, bana "aa dur", dedi, zaten dukkana dogru kaykilip ona yer veriyordum o sirada, buyuk bi cussem yok, yer vermesem de rahatlikla gecer. Gectikten sonra bagira bagira "aaa suna bak, saygisiz terbiyesiz" diye laf atti bana :D o sirada dukkanin onunde buna sahit olan dukkan sahibiyle gozgoze geldik, adam da sasirmisti :D Guldum gectim, tipik Ankara/Bahcelievler yerlisi, yaslisi.

Ortada zaten yaptigim bi saygisizlik falan yok, tamamen hatunun yanlis algilamasi. Ama acaba yasli olmak ona bu hakki verir mi? Bana hakaret etti, "saygisiz/terbiyesiz" hakaret diye gecer literaturde, degil mi?

Yaslilar acaba cok mu topuzun kantarini kaciriyor diye dusunmeden edemiyorum. Yasli olmak, kendinden genc olani ezme hakkini veriyor mu? Ben de mi yasli olunca boyle olacagim acaba? İnsan hayret ediyor.

Yo gucenmis degilim elbette. Neticede cocuk klasmaninda, cocuk gibi davranmis asiri yasli biri. 30-40 yaslarinda bi kadin boyle seyler dese, dedirtmem. Bu kadina.ise sadece guldum elbette. Soz soylesem asil "terbiyesizlik" olurdu zira bulundugum avantajli konumu (genc olmak) onun uzerinde kullanmis olurdum-ki hic benlik degildir.


Acaba yasli olmak, gencleri cok saygisiz gormeyi mi gerektiriyor? Veya o yasam tecrubesi ve sayisal olarak yaslarinin yuksek olmasi, gencleri kucuk gormelerine musade mi ediyor, bize kendilerince yaptirim uygulama cabalarini hakli kiliyor mu?

Yaslilarin dominant oldugu bi apartmanda oturuyorum yillardir. Az cok asinayim yasli/ankara yerlisi/varlikli kadin ve erkeklere.

Bizim orada apartmandaki ogrencilere sonsuz hizmet vardir. Annem kisirlar borekler yapardi, apartmandaki caya cagirirdi universiteli kizlari. Bizde(karadeniz tabi) cok normaldir surekli tabak canak alisverisi olur komsular arasinda.

Ben bu apartmana ilk geldigimde bu aliskanligimi devam ettirmis, firinimda pizzalar kekler yapip dagitmistim komsularima. Sasirmislardi, aliskin degiller, cok bireysellikten ölecekler.

Nitekim, ölüyorlar da bireysellikten. Karsi komsum, hic evlenmemis iki kardes. Biri kadin biri erkek. Coluk cocuk yok tabi. Gelen giden de yok. Bi tane ürkütücü bakicilari var, Gürcü. O kadinla yasamlarini idame ettiriyorlar. Sabah aksam televizyon izliyorlar, son ses.

Diger komsularim da buna benzer. Dont get me started on our super! Yonetici apayri bi muamma zaten, o mevzuya girersem kufur falan ederim, gerek yok.


Akrabalarimdan yaslilar da cok ilginc. Sirf yasli olduklari icin saygi bekliyorlar. Halbuki biliyorsun o adam duzenbaz, yalanci, gerektiginde kendi kardesine yamuk yapabilen, cirkin bi insan. Ama sen genc oldugun icin saygi gostermen gerektigin konusunda ahkam kesebiliyorlar. Valla acikcasi bu bahsettigim insani yolda gorunce tanimiyorum. 70 yasinda olmasi, onu iyi ve saygideger biri yapmaz. Ben ona fiziksel ustunlugumu kullanmadigim surece yine "saygisiz" olmus olmayacagim.

İnsanlar saygiyi haketmeli. Saygi yas ile hakedilmez, uzgunum.

29 Ekim 2014 Çarşamba

Riyakarlıktır Dürüst Olanı Taşlamak

Herkesin bildigi ama kimsenin soylemeye cesareti olmayan seyleri soyleyenlere bayilirim. Hele ki disiyse bu kisi. Ayse Arman'i o yuzden severim mesela. Baskadir, farklidir, marjinalin dibidir. Tanismak henuz nasip olmadi ama tanisacagimizi biliyorum bir gun. Daha once 3 kadin ana akim medya gazetecisiyle tanismistim. Gercekten zevkli ve eglenceliler. Ayse Arman'i hayal dahi edemiyorum.
Bir de Ebru Salli. Yok, onunla tanisma istegim yok. Basta soyledigim, herkesin bilip kimsenin soyleyemedigini soyleyen biri o da. O yuzden ona da saygim var. 'Sisman kadin guzel degildir' demis ve tum elestiri oklariyla dalagindan vurulmustu garibim. Halbuki herkesin bildigi bir seydi bu. Farkli olan, bunu dillendirmeye cesaret etmesiydi.

Kadinlar zayiflamak icin emek ve para dokuyor ortaya. Zayiflar bile daha zayif olmayacalisiyor. Tum kiyafetler, zayif ve fit vucutlara gore yapiliyor ve zaten sadece onlara yakisiyor. Zayif kadinlar hep bi pozitif ayrimcilik denizinde yuzuyor. Erkekler, sevgilileri/eslerinin zayiflamasini istiyor. Dunyada ikon olmus hangi kadin varsa, zayif. Evet Audrey Hepburn'un 49 kilo olmasindan, Kate Moss'un bi gun elmacik kemiklerinin uzerine dusecek olmasindan bahsediyorum. Bu iki kadina da bayilirim ayrica.
Dizilerde bile tek bi sisman kadin yok. Tv programlarinda Cagla Sikeller Burcu Esmersoylar mevcut. Medya, guzellik algisi olarak sifir bedeni koydu ortaya. Kacis yok.

Bence soylemek gerekir herkesin bildigini. Ve bunu soyleyeni taslamak cok buyuk bi iki yuzluluk. Aslinda sen de aynini dusunuyorsun lakin bunu bi cesaret bulup soylemis jeanne darc'i ayipliyorsun.

Ayse Arman ise herkesin malumu. Onu detayli yazmayacagim. O Ebru Salli gibi tek bir noktada hedef olmadi. Belki onlarca sey var, kimsenin soyleyemedigini soyledigi. Takdir ve sevgilerimi sunuyorum.

17 Ekim 2014 Cuma

Çökmüş Hümanizm

Herkes birbirini otekilestiriyor, bir sekilde. Sorsan ama hepimiz humanistiz. Ben inanmiyorum humanistlige. İnanmiyorum insanlarin birbirini otekilestirmedigine. İnanmiyorum oyle pespembe bir dunyaya.
En humanist buldugum kisiler bile birilerini istemeden otekilestiriyor.
Etrafimda surekli bir tartisma ve huzursuzluk agi var. Kurtaj, basortusu, kezban, kamil... Yuzlerce sacma sapan tartisma konusu. Herkes birbirinin isine karismaya calisiyor, ucundan kiyisindan dahil olmaya calisiyor uzerine vazife olmayan seylere.
Gercekten mide bulandirici. isid'den sonra biraktim gundemi takip etmeyi. Gundem, kanser edici. Artik biraz da huzurlu vakit gecirmeyi haketmiyor muyuz, yoksa uzerimizde bi lanet mi var?

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Şablon Canlı

Sablon yasamaya karsiyim ben hayati. İnsanlarin belirledigi sekilde, onlar öngördügü, izin verdigi gibi yasamaya....

Acik giyinen bir kadinin dindar olabilecegini savunurum. İcki icen bir adamin namaz kilabilecegini. Sunu yapan bunu yapamaz diye kurallar mi var? Kim koymus? Hangi hakla?

Biz dogmadan once, toplumun belirledigi aptal kurallarla yasiyoruz. Kisinin ozgur iradesi vardir ve bunu kullanmak hakkidir. Basortulu bir kadina yuklenenler, arti namaz arti oruc arti erkeklerle konusmamak vesaire... İcki sigara zaten olamaz. Hayir efendim. Oruc tutmayan bir basortulu gordugumde ben sasirmam. Cunku onu, toplumun ona yukledigi ekstralarla degil de sadece basortulu olarak gorurum. İcki de icebilir. Nitekim, oyle bi tanidigim var. Klasik esarp örtmez ama modern ve guzel sekilde kapali. Bir gun amcalari icerken, o da bakmis tadina sarabin. "Hic begenmedim Eli" diyodu bana. Sasirmiyorum. Gayet dogal ve normal. İnsanlar, anonim sablonlara uymak zorunda degil. Hem namaz kilmayi, hem karma havuzlarda bikinili olmayi tercih edebilir. Hem dövmelidir, hem haram diye icki icmeyebilir. Kime ne? Sana sorulmadan birilerinin belirledigi kurallar var dostum. Sana yuklenenler. Bu yuku yuklenmek zorunda degilsin. Hayat senin hayatin, kimseye zarar vermeden istedigin gibi yasamak senin hakkin.

22 Temmuz 2014 Salı

Şah-Inn Paradise Hotel, Gittik Gördük Memnun Kaldik

Sah inn Paradise: İzlenimler ve Deneyimler

İslami otel, muhafazakar tatil falan demisler internet sitelerinde ama, kadin erkek ayri havuz olmasi ve arada bi kapali kadinlar gormemiz disinda hic katilmiyorum:) tatilimizin ikinci haftasi Ramazana denk geldi ve iftarin geldigi vakti hic anlayamadik. Oruc tutanlar sadece benim ailem ve beraber geldigimiz aileydi, bu da derdim degil. Kimsenin oruc tutup tutmamasi bizi baglamaz. İnsan tabi cok dindar oldugu icin karisini erkeklerden sakinarak kadinlar havuzuna gonderip, iftara 1 saat kala yanimizda geniiis genis dondurma yiyen izbandut misali adamlari garipsiyor :) Turkiye muhafazakarligi dalinda arastirma tezi yazilabilir bu otelde Ramazan ayinda. Yazmak isteyenlere tavsiye ederim. Ramazanda gidin, yerinde inceleyin:) Muhafazakar otel denen yere Ramazanin hic ugramadigini yerinde test edin. Aksam vakitlerinde iftarin geldigini bile anlayamadik be hafiz, temsili olarak ezan okutaydiniz iyiydi :)

İkinci kez Antalya Kumluca'da bulunan Sah-inn Paradise Otel'e inis yaptik maaile. Gecen sefer cok memnun kalmistik. Bu yaz da kendini yenileyip gelistirdigi, adeta hizmetini iki katina cikardigi enfes bir otel ve odamiza kavustuk.
Odamiz tomurcuklanarak cogalmis gibi, tek odadan ayri bi kapiyla ranza ve tekli yataga, gardroba uzaniyordu. Kardesimle odamiz orasi olmustu. Tabi hatun ranzada tek basina yatamadigi icin o sicakta tekli yatakta dibimde yer buldu :D
Kumluca'nin havasi enfestir. Asla bunaltmaz. İzmir ve Konya'da, geceleri sicaktan ve bunalmaktan aglayacak duruma geldigimi bilirim, ustelik camlar acikken. Ama Kumluca'da biz klima calistirmaya gerek duymadik. İlk gece hafiften üsüdük bile. Yani yazlik almak icin, rahat tatil gecirmek icin önerim Kumluca-Finike dolaylari olacaktir :)

Gelelim otele. Cok guzel dusunulmus, cogunlukla ikiser katli malikaneniz. Upuzun otel dikip, asansor siralarinda bunaltmiyorlar sizi. Alan cok genis. Her tarafta palmiye agaclari, cimenlikler, enfes cicekler. Her gece bu kocaman bahcenin bakiminin yapildigina bizzat sahit olmak da Sah-inn Paradise'a yildizlarimi topladi.

Kadin-erkek ayri havuzlar var. Ve deniz tabi, kumsal var yine kadin-erkek ayri dusunulmus. Alternatif tatil icin zaten mevcudiyet sebebi. Tamamen degil, genellikle muhafazakar ailelerin mekani. Havuzlar yeterince buyuk, hem erkek hem kadin tarafinda kapali havuzlar da mevcut (muhtemelen benim gibi bronzlasmaktan öcüden kacar gibi kacanlar icin planlanmis), anne cocuk-baba cocuk havuzlari, aqua parki var.

Benim icin su, icmek icin de yuzmek icin de essiz bi madde. Lisansli yuzucu olmanin getirdigi tutku elbet yer etmistir, asigim yuzmeye. O yuzden bu iki haftada bol bol yuzdum ve elbette bol bol bronzlastim :/ Kapali havuzun suyu cok soguktu, mecbur acik havuza attim kendimi. Bunlari elestirilere yazicam zaten öhm :p

Olumlu elestirilerimi siralayayim once:
1)benim en en en memnun kaldigim, her firsatta gevezeligini yapmaktan kendimi alikoyamagim Sah-inn klasigi, personel kalitesi. İnanilmaz guler yuzluler. Hizmet on numara bes yildiz. Sizinle asla laubali olmadan, cook memnun ayrilmanizi sagliyorlar Karsilastigim birkac seyi yazayim. Once, hicbiri, siradan restoranlardaki gibi, sizle goz temasi kurmaktan kaciniyor degiller. Hepsiyle kurabiliyorsunuz, cunku ilgililer. Oyle ki, agzinizdaki cumle bitmeden size istediginizi sunma konusunda muthis gayretliler. Guler yuz cabasi.
Kahvalti icin ailemle restorana dogru yururken, karsidan gelen kadin personel bize 'gunaydin' diye selam verdi! Dusunebiliyor musunuz, nerde olur bu? Restorana girdiginizde izzeti ikramlar girla. Cesit cesit peynirler, gevrekler. neyse bu konuyu diger maddede islicem:)
Personel konusu bitmedi. Benim icin bitmez. Hayranim Sah-inn'deki personelin her birine. Havuz kafe'deki garsonlar 10dkda bir 'bi isteginiz var mi' diye yaniniza geliyor. Kardesimle satranc istedik kadin gorevliden, o iceri gitti almak icin. Ben ayakta.beklerken yanima diger bi garson cocuk gelip 'ne istemistiniz hemen yardimci olayim' dedi. Diger arkadasin satranci getirmek icin gittigini soyledim. Bu sefer, 'masaniza ben getireyim efendim' dedi. Tesekkur edip izin vermedim elbette. Fazla kibarlar. Ben herhangi bi yerde gorevli birinin bana 'efendim' ya da 'siz' demesinden cok rahatsiz olurum, olmayan icin âlâ bir personel hizmeti bu. Nasil bi egitimden gectiklerini merak etmekteyim.
Havuz basindaki kizlar da inanilmaz tatli. Masamdakileri almaya calisiyorlar, onlarin elindeki tepsiye koyuyorum, 'ben alirim lutfen' diyorlar. Bi kiz vardi, inanilmaz seker, sempatik. Kahve almaya gittigimde, 'naber' diyordum. Kocaman gulumseyerek, 'tesekkur ederim, siz?' diyordu. Asla fazla muhabbete girmiyor hicbiri. Sizinle muhatap olmuyorlar. Cok isterdim birkac tanesini arkadasim olarak kazanmayi ama i-ihh. Muhtemelen yasak. Sefleri surekli kol geziyor etrafta.

Ramazanda gece de havuz acikti. Sudan ciktim, dondumm nasil soguk. 24 derece. Hemen havlu aldim sirtima. Cay aldim,altinda tabagi. İceri, lobiye girdim, gazetemi alip tam kapidan cikiyordum ki, havlu sirtimdan dusmeye basladi, havluyu yakalayayim derken sonuc, tabiki elimdeki cayin yerde tuzla buz olmasiydi. Cay dokulurken, sag bacagimin da bi bolumunu yakti. Lobideki guvenlik gorevlisi hanim hemen kostu, bacagima sular dokuyor, 'ben yaparim' diyorum, dinlemiyor. Ben hicbi yerde boyle bi seyle karsilasacagimi sanmiyorum. O kizcagiz sayesinde ciddi olabilecek bi yaniktan hic hasar almadan siyrildim.
Yere dusen cay fincani ve tabagi ise yerde 15 saniyeden fazla durmadi. Temizlik de inanilmaz hizli. Onlar kirilinca temizlik gorevlisi aninda orda belirdi ve fircasiyla kuregine supurdu onlari. Saka gibi, ruya gibi bi yer, anlayacaginiz.

Can kurtaran, surekli geziyor havuz etrafini. 7 yasindan kucuklerin buyuk havuza girmeleri yasak. Kardesim 8e girdi ama minyon tipli oldugu icin biz buyuk havuzda beraber yuzerken cankurtaran orda kaldigimiz gunler boyunca defalarca gelip, kardesimin yasini sordu. Bone takmamis olanlar zaten her seferinde düdügü yiyorlar. Cankurtaran, Zehra, cok seker bi kiz. Bir kez, havuza girdi, birlikte yuzduk. Ama dedigim gibi, konuklar sormadikca, konusmadikca konusmuyorlar. Siz bi sey sordugunuzda sadece onun cevabini verip gulumsuyorlar. Profesyonel egitim almislar belli. Hepsi ayni nahiflikte.

Yuzdukten sonra saunaya girip 15 dk kaldim. 2 gorevli ve onlarin sefi, ayri zamanlarda geldiler kontrole. Saunada biri var mi, ne durumda diye. Surekli teftis, muthis disiplin. Allah korusun ama, bi kaza olmasi riskini minimuma indirmekte cok basarili ve tedbirliler.

Saunanin karsisinda Turk Hamami var. Bir kez olsun daginik gormedim orayi. Gorevliler surekli, taslari belli bi nizama koyuyorlar.

2) Yemekte cok cesidin, ozellikle iki cesit corbanin olmasi benim icin sahaneydi. Sakatat yemeyen, hic yememis ve hayati boyunca agzina surmeyecegine yemin etmis ben gibiler, dil corbasi, yok efendim iskembe corbasi gibi enteresan(!) seylerin hemen yaninda bulunan mercimek corbasiyla midelerini mutlu ettiler.

3)Dogayla ic icesiniz. Havuzun ordaki cimenliklerde bi tavuk ve 9 civcivi var. Sabah sizi horoz oterek uyandiriyor. Tavsanlar, kediler var. Ve hayvanlar kendi dogalarinda. İnsanlara cok alismislar. Ne hasir nesir oluyorlar ne rahatsiz ediyorlar. Havuz basinda yedigimiz makarnalari pilavlari, biz yanimizdakiyle konusurken serceler yiyor :D hic cekinmeden. Hayvanlarda muthis bi kaniksama var. Kisaca, doganin bu kadar icinde olmak, tavuklar kazlar horozlar ve tavsanlariyla, ciftligi andiriyor ve insana 'ulan sehirden uzaklastim ve burda kafa dinliyorum' hissiyati uyandiriyor.

İyi ozelliklerini uzuuun uzun yazdim. Simdi, kotu olmayan, rahatsiz etmeyen ama degisse mutlu olacagim seyleri yazicam Sah-innle ilgili

1)Yemekler ve tatlilar milyon cesitti. Malesef yemekler, ozellikle et yemekleri pek lezzetli degildi. corbadan direkt tatliya gectim genelde. Tabi sef icin de zor oluyordur o kadar seyi hazirlamak, anlarim

2)Kapali havuzun suyu asiri soguk. Havuz sefine soyledik, isitilamaz mi diye. Bi sorayim dedi ama cozum bulamadik

3)Ozellikle kadinlar havuzunda aqua parkin merdivenleri cok korunaksiz geldi bana. Erkeklerinki normal merdivenken kadinlarinkinde traverten havasi mi yakalamaya calismislar pek anlayamadim.

4)Havuzda verilen, temiz ve nizami gorulen havlularin neden garip koktugunu anlayamadik annemle. Temiz havlu oyle kokmaz. Belki de kurutucuya girince aliyordur o ilginc kokuyu

5)Aquaparkta kaydiraktan sonra sizi karsilayan havuz hic derin degil, bu yuzden de tehlikeli bulduk. Bi gucle firlatiliyorsunuz havuza, bi taraflarimizi yaralamayi istemeyiz :)


Elestirecek cok bi noktasini bulamadim. 10uzerinden 9.5 alir. Personel kalitesi, hizmeti, odalari ve rahatligiyla, alternatif tatil arayanlarin kafa dinlemek isteyenlerin gitmesini önerdigim guzel bir tatil yeri.