15 Temmuz 2014 Salı

Karacahil Kadin Profili

Cahillik suc degil ama cahil kalmak buyuk suc. Nedir cahil? Okumamis mi? Kitap mi okumayan? Seyahat mi etmemis? Yoksa kendini gelistirmemis mi? D şıkkı...Gecen gun bi eve davetliydik. Ayni apartmanda baska bi evde gecen yil bulunmustum. Ev isil isildi, mis gibiydi. Ama bu geldigim yer, ozentisiz, pis ve korkunctu.Once, karacahil kadin profilini cizmem lazim. Yani ordaki ev sahibesi. Koyden cikmis. Olabilir. Okumamis. Olabilir. Ama felaket cahil kalmis. Cahil kalmayi secmis ve bununla cokk mutlu. Yani neredeyse cikarip sevecek o cehaletini.Bir kere cok konusuyor. Bagira bagira. Yuksek volum. Tabi ki bos konusuyor. Lafi sozu kimseye vermiyor. Biz misafir olmamiza ragmen azcik yer bulup da konusabildik.Cok kilolu. Obezi de gecmis bambaska bisey olmus. 3 cocugu var, sonuncusu 5 yasinda. Yani dogum sonrasi kilo vermesi icin önüne 5 yil gelip gecmis ama hic tinlamamis. İsin garip yani, zayiflara bok atiyor. Yok zayif kadinlar ramazanda halsiz kaliyomus o ise rahat oruc tutuyomus. Kilolarindan kolunu kaldiramiyor ama kilolariyla cok mutlu.Tıp okudugumu ogrenince sordu, ne dusunuyorsun. Saydim birkac bisey. "Kadin dogumcu ol" dedi. "Allah korusun, asla" diye cevap verdim. Of bu kara cahil teyze basladi dînî hukumler vermeye. Yok erkekler niye kadin dogumcu oluyomus, kadinlari sadece kadinlar muayene etmeliymis. Saglikta utanma olmaz diye bisey olmazmis. Nasil fetva veriyor ama bi gorsen. Sanirsin diyanetin baskani. İlkokul mezunu oldugundan bile supheliyim halbuki. Ha bi de kadin en cok evine yakisiyomus. O zaman demezler mi adama, "tek meslegin olan ev isini iyi yapaydin bari. hayatimin en kotu corbasini, en kotu yemeklerini tattim sayende. Ev inanilmaz pisti. Catkapi da gelmedik ki, davet ettin de tesrif ettik. Bi terlik bile vermedin ayagimiza. Corabim (gri renkliydi) evindeki kirlerden koca bi tabaka olmustu. En sevdigim corabimdi, valla korktum corabimin senin evinde ruhunu teslim edeceginden. Annemin de halida ayagi yas olmus.Bunlar icin biraz gorgu lazim. Ozenli is yapmak lazim. Dun her sey fiyaskoydu. Her sey ama... Yemekler cok kotuydu, bi dolma yapmis, dibi tutmus. Tarhana corbasi alkol kokuyordu, hayatimin en korkunc corbasiydi-ki annem muthis yapar ve cok severim. Pilavin dibi tutmustu. Ama durun, hadi bunlara 'yaw beceremiyodur kadincagiz' dersiniz. Yaa pideyi bile eliyle sacma sapan parcalara bölüp koymus. Biz misafir geldiginde pideleri ekmekleri duzenli parcalara boleriz bicakla, duzensiz olani zaten misafir onune koymayiz.Ya sofra duzeni? Catali da kasigi da sola koymus. Oylesine iste. Kara duzen bu. "Oluversin"cilik. Ben oluversin evinde buyumedigim icin inanilmaz yadirgadim ve rahatsiz oldum tum bu anti-ozenden.Bunlari bilmek icin universite bitirmeye gerek yok. Sosyal bi toplumda yasiyorsun. Gore gore ogrenirsin. Bu kadin koyden cikmis. Ama evleneli ve sehirleri dolasali 10 yildan cok olmus. Hic mi insanlardan bi sey gorup ogrenmedin? Koskoca sefler bile "Alacatidaki komsumdan ogrendim bu pilavi" diyor. Kisi, cevresinden bir sey ogrenmek icin sosyal hayata karisir bi nebze.Yaptigi isi iyi yapmayan insanlar isi lafa soze bozarlar. O kadar cok konusuyor ki, ve bagira bagira. Kirli dusuncelerini aktariyor surekli. Kulagimi tikamak istedim bu cehalete.Dediklerine gerekli cevaplari verdim, uslubumu bozmadan. Dedigim seyleri anlayacak zekasi oldugundan bile emin degilim. Ya diyor, hemoroid falan. Genel cerrahlar niye erkek? Diyecektim "genel cerrah olmus adam senin capi 2 metre popona bakmaz merak etme". Ama iste insan saygi hududunu asamiyor misafirlikte. Sirf ev sahibi diye. Yoksa bu bilincli sekilde kendini zircahil birakmis kadina asla saygi duymuyorum. Bi de o kadar kara cehalet ki bu, kendini hep hakli buldugu icin, cevap vermek anlamsiz. Ama hekim kimligimle dayanamadim, anlamayacagindan emin de olsam, gerekli ve yeterli cevaplari verdim. Genel cerrahlar kadin olsun diyorsunuz da erkeklere nasil bakacak peki o kadinlar diye sordum onun mantigiyla. "Eöö hastaneler ayri olmali, kadinlar sadece kadin doktora muayene olmali. Erkekler de erkeklere". Ne diyebilirsiniz ki bu kadar kirli bi zihne? "Ben hastalarimi kadin erkek ayirirsam hem yasalara hem hipokrata ters duserim. Dil din irk cinsiyet ayrimi yapamayiz biz" dedim. Cevap gulmekten yerlere yatiriciydi, "Hipograta bakmam ben, imansiz bi adam o". Hayir hipokrat ismini ilk kez benden duyduguna eminim. Bakti ecnebi ismi, koyuverdi 'imansiz' sifatini. Kendilerini pek bi imanli goren yobaz tayfasi...Sanirim bu karacahil teyze, erkek jinekologlari sapik olarak goruyor. "Erkekler niye kadin dogumcu oluyor ki" diye soruyor o olmayan akliyla. Bizim hastanemizin jinekolog erkek hocalari Turkiye capinda iyiler... Anlattim ama anlamadi. Cunku cehaletiyle cok mutlu bi simbiyotik yasami vardi.Annem de lafa girdi bu noktada, kardesime hamileliginde once kadin bi doktora gidip tatmin olmadigini, kadinin bilgisinin de ilgisinin de yeterli olmadigini, sonra harika bi erkek doktora gidip abonesi oldugunu, adamcagizin hem isinde hem hasta iliskilerinde cok iyi oldugunu soyledi. Karacahil teyze elbette cok hakliydi kendine gore. Kadin genc ve cahil. Yani cehaletin en kabul edilemez yasinda. Ben köyümüze de gittim daha once bir kez. Ordaki kadinlarla da konustum, hic boylesine kirli ve zehirli beyinle karsilasmadim. En azindan, karnimi doyurdum! Koydeki kadinlar enfes yemek yapar ve cok tatlilar. Bana bi de Hz.Ayse ve Hz.Muhammedden ornek veriyor karacahil teyze. Ayse, kör bile olsa bi erkegin karsisina cikmazmis falan. Konu kiloya geldiginde bu devasa kadina, "Benim karsima gobekli gelmeyiniz" kutsi hadisini hatirlattim. Bocaladi, kotu oldu. "Ama insanin dis gorunusune bakmaz Allah, takva ile ustunluk" dedi. Cevaben "Dis gorunusumuzu biz secmiyoruz ama gobekli-kilolu olmak tamamen nefse hakim olmamaktan kaynakli" deyince cevabveremedi. Cahil olmak insanin elinde olmayabilir. Ama cahil kalmak son derece bilincli bir secimdir. Cahil kalan insanlar, kadinlar evinde cocuguyla ev isiyle olsun diyen kadinlar.Bari eviniz temiz olsun, yemekleriniz guzel olsun da karnimizi doyurabilelim! İnsan, yaptigi tek bir is varsa onu iyi yapmali. Nice kadinlar biliyorum ki (annem dahil), hem universite bitirmis, hem sahane bi ev hanimi, enfes yemekler yapan, evi tertemiz ve ayni anda disarda calisan. Siz "comfort zone" dan disari cikmamis, yiyip icip yatmissiniz belli. Maden oyle, neyinize guvenip misafir agirlamaya kalkisiyorsunuz?Cehaletin, azalan degil, artan bisry oldugunu gordum. Eminim bu teyze, 80inde daha bi karacahil olacak. Ne diyeyim, Allah kocasina sabir versin. Hem hic durmayan cenesini, hem berbat yemeklerini her gun cekmek olacak is degil!

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Kitap Analizi: Dublorun Dilemmasi (agir spoiler icerir)

Tatilde okuyacagim kitaplar arasinda Murat Mentes'in Dublorun Dilemmasi adli romani da vardi. Kurgu kitap sevmem, ille bi yasanmislik olacak. Ancak edebî dille yazilmis, sozcuklerle zekice oynanmis kitaplara dayanamam. Yazarin Ruhi Mucerret adli son kitabini begendigimden ötürü, kronolojik siralamada geriye giderek, onceki kitabi olan Dublorun Dilemmasi'ni da Antalya'da baslayip Tokat'ta bitirdim. Ruhi Mucerret hakkinda cogunlukla olumlu goruslerim vardi. Kullandigi dil daha alengirli ve eglenceliydi. Yorucu da olsa, okunuyordu. Dublorun dilemmasi ise bana buyuk hayal kirikligi oldu.

Murat Mentes'in romanlarinda cumlelerin cogu alkis bekliyor. Genel kultur yarismasindaymiscasina ardi ardina alakasiz bilgiler siraliyor. İlk okudugum romani, son yazdigiydi. Onu begenmistim daha incelikli cumleler barindiriyordu icinde. Ama bu Dublorun Dilemma'si baydi. Gercekten baydi. Sabirla okudum, buyuk bi yanlisini gormedigim surece okudugum kitabi kolay kolay birakmam. Simdi kitabi okumayanlar icin spoiler uyarisi vererek kritize etmeye baslayalim:

1) Anlamsiz cumleler cogunluktaydi. Olay orgusu kurarken, 'bakin ben ne zekice cumleler kurucam, gorsen bayililirsin' tarzinda agir ve agdali kurulmaya calisilmis bazi cumlelerin anlami gercekten yoktu.

2)Yabanci film ve aktor ismi, bu filmlerin cekilis tarihi gibi abuk subuk bilgiler vermesi, "genel kulturume bakin hey yavrum bee" olaylari bizi romanin konusundan ziyadesiyle uzaklastirdi.

3)Bence Murat Mentes cok heyecanli bi yazar. Cok kitap okumus cok film izlemis belli. Ama bunu kitaplarinda cumle icine alakasizca yerlestirmesi ifrit ediciydi. Roman konusuna uygun oldugunu dusunmuyorum o kisinin bilmemkac tarihinde cekilen bilmemne filminin bilmemhangi aktorune benzediginin. Bu kisimlar ic baydi.


4)Kurgu derin mantiksizliklar iceriyordu. Tamam gercek, ete yapisan bir maske ile dolasiyor kahramanlarimiz ama Ferruh Ferman'in yerine gecen Nuh Tufan, bedensel olarak da mi ona benziyordu? Veya Turgut Ozatay olan İbrahim Kurban? Kitapta oyle bi hava verilmis ki, birinin yerine gecmen icin maske takman yeterli. Fizigin onemi yok. Ayni kiloda, ayni yapidasindir ne de olsa Kurgu okumaktan cok hoslanmam ama kurgu varsa da kendi icinde bi mantigi olacak.

5)Hikayedeki basrolden en onemsiz adama varincaya kadar herkesin genel kulturu tavan anacim. Bir gangsterden kopekler hakkinda detayli bilgi alirken, mafya babasindan da fareler hakkinda vikipedi hapi bilgisi aldim. Feci halde gereksiz. Kahramanlarimiz masallah tum dunya edebiyati ve sinemasindan haberdarlar ve diyaloglarinda bunu sıkca gosteriyorlar.

Hic mi iyi bir sey yoktu bu romanda derseniz, vardi tabi. Az da olsa. Aksi takdirde 30.sayfada birakirdim, malesef katlederim kitaplari oyle ara sira.

1)Grameri ve cumleleri duzgundu. Anlatim bozuklugu veya yazim hatasi yoktu-ki dikkat ederim. Yazma iddiasi bulunan bir insanin Turkce'sinin duzgun olmasini beklemek absurd sayilmamali.

2)Kotuye yakin olsa da, olaylar baglanmayacak gibiyken yine de bir sonuca baglandi.

3)Kullandigi cok eski bazi kelimelerin anlamini vermisti. Benim icin faydaliydi. Ozellikle eski kelime kullanmasini sevdim.

Bence, bu kitabi okuyup da cok basarili cok baska bulmus insan, hayatinda az kitaba dokunmus insandir. Begeni gucu o yuzden yeteri kadar gelismemis. Mentes, zayif edebiyat ve zayif kurgusuyla bu sıkı okurdan 10 uzerinden 2 aldi

9 Haziran 2014 Pazartesi

Hangi Gelin, Yüzlerce Beddua ve Küfür Esliginde Evlenmek İster?

Evet. Soruyorum. Hangi gelin ve damat, o ozel gunde, tanimadiklari yuzlerce, belki binlerce insanin ahini alarak dunya evine girmek ister?

Ya da hangi aile, cocuklarinin muruvvetlerini gordukleri gunun ayni zamanda o cocuklarin hayatlari boyunca yiyecekleri kufurlerin toplamini yedikleri gun olmasini ister?

Sokak dugunlerinden bahsediyorum... Boyle seyler kucuk sehirlerde olur zannederdim-benim memleketimde oldugu gibi. Lakin dun, Ankaranin en nezih semtlerinden birinde, misafirlige gittigimiz yerde araliksiz calan davul ve zurna sesleri, kafami koparip da gelinin ustune atma istegi olusturdu bende. Yemekten sonra ders calisacaktim, malum final var. Ev sahiplerinin dedigine gore sabah 9 da baslayan bu samata, bizim geldigimiz saat olan 5te de suruyordu. 9da ayrildik, halen devam ediyordu. Yine de calismaya calistim. Ders mi calistim, yoksa kufur alistirmalari mi yaptim belli degil. Ettigim kufrun haddi hesabi yok. Ve eminim tum mahalle, yaklasik 2-3bin kisi de o umarsizca eglenen kalabaliga demediklerini birakmadi. Ben hala sasiriyorum, memlekette o kadar cinnet getiren var, nasil bi tanesi de su kafa patlatan gorgusuz sokak dugunlerini tabanca ile basmiyor? O esige neredeyse ben gelmistim...
Hadi benimkisi sinav. O kadar onemli degil(?). Evde hastasi olan var. Hasta olan var. Yaslilar. Bebegi olanlar. Hatta belki o sirada evde annesi babasi son nefesini verenler... Herkes bu gurultuyu cekmek zorunda mi?

Karsiliginda para verseler cekilmez. Oyle mendebur bi gurultu. Buyuk bir terbiyesizlik ornegi. Acikca 'Mahallede yasayan herkesin cani ciksin, hicbirinizi iplemiyoruz, gurultuden geberin sefiller' deme sekli. Belediyeye de anlam veremiyorum. Hangi akilla hangi zihniyetle izin veriyorlar bu terbiyesizlige? Yil 2014 ya... O geyigi sevmiyorum ama, millet uzaya cikiyor atliyor tepiniyor printerla pankreas basiyor. Bizimkiler sokakta davul zurna. Ayiptir. Orda o kadar kisinin beynine saatlerce, hic durmadan tecavuz etmeye kimsenin hakki yok. Ben hakkimi helal etmiyorum dugun sahibine. Sayesinde muthis bir bas agrisi edindim, hala gecmeyen.

Salon tutmak bu kadar mi zor?

8 Haziran 2014 Pazar

Kadin

Guclu olmak, kadin icin vasif degil mecburiyettir. Ters esen ruzgarlarda hem kadin arkadaslarinin kaprisleri, hem erkeklerin bunyelerinde olusturdugu stresle bas etmesi kolay degildir kadinin.
Guclu olmak, kadinlarin zorunlu hareketidir. Egitimi, is hayati, ailesi kisaca her yerde var olma cabasini surdurecek, basariya ulasabilmek icin tirnaklariyla kaziyacak, en ufak hatasinda acimasizca yargilanacak, kibirli-ustun erkek cemiyeti ve kiskanc hemcinsleri tarafindan yerden yere vurulacaktir.
Kadinin isi zordur vesselam. Cikis kapisini anne olmakta bulur kimisi, bu sefer evladi saygisizlik eder, saymaz annesini, hele bir de egitimsizce kadin, kucumser ezer evladi annesini.

Kadin toplumda az gelismis tür olarak itibar gorur. Erkeklerin yaptigi hatalar kabul gorurken kadininki affedilemezdir.
Kadin trafikte "kadin sürücü iste!"dir.
Kadinin, dogum yapma gibi cok ustun bir vasfi olmasina ragmen, fikri sorulmaz, ciddiye alinmaz. Zekiyse 'kurnaz'dir, zeki degilse 'kadin yaa iste her kadin kadar kafasi basmaz'dir. Kadin, herkes icin tehlike unsurudur. Erkeklerden gun icinde gordugu yiginla siddet yetmezmis gibi, bir de hemcinsinden gorur ki bu en fenasidir. Kendisi de bir kadin olan kayinvalide, gorumce vesaire erkek sulalesi, kadini cekistirir de cekistirir. Yaranamaz kadin, kimselere. Solmus yapraklar gibi ordan oraya savrulur bu ruzgarlarla.

Oyle ki, Allahin yarattigi kadina, yine Allahin yarattigi oteki'ler, her seyi yasaklar. Kendi kontrolleri altinda tutmaya cabalarlar kadini.

Ama gucludur kadin. Bunca eziyetin altindan kalkar bir sekilde. Onu yaratan, vermistir o gucu, icine. Erkekler bir haftaligina kadin olsalar, titreyerek dolaplara saklanacaklar halbuki. Kadin, ömrü boyunca kadin oldugu icin ezilmesine ragmen, daha direyetlidir erkekten.

Kadin, erken yasta evlendirilir. Daha cocuktur. Gebe kalir, cocukken cocuk bakmaya zorlanir. Sesi cikmaz, ezilir.

Kadin, modern bir ailede yetismistir. Rahat tavirlari varsa, hafif mesrep diye damgayi yiyiverir. Farkli dunyalardan da olsa, kadin kadindir. Her zaman bir kusuru bulunmaya calisilir, yerden yere calinir. Erkekler ezer, diger kadinlar kiskanir. Cikis yolu arar ama bulamaz kadin. Ne yapsa suctur. Hep yargilanacak, hep damgalanacak, hep ezilmeye calisilacaktir.

Kadina deger veren bir toplum oldugumuzu bir gun gorebilmemiz dilegiyle (...)

Endiseli Yazi

İki taraf da birbirinden beslenerek buyudu. Oyle ki, gelinen noktada önleri alinamadi. Lakin öküz ölünce ortaklik bozuldu ve birbirlerinin kirli camasirlarini ifsa etmeye kalktilar. Taraflardan biri hirsiz, digeri ise ne oldugu tam cozulememis bir topluluk. Hirsiz, calmaya devam ederken, topluluk ise ona mani olmadan, tavuk gelecek yerden kazin hesabini yapmadan büyüdü yillardir. Mutlu mutlu gecindiler. Devlet kadrolarina sizdi topluluk, semirdi, kocaman oldu... Artik hirsizin tum sirlarina vakif olmustu. Ama diyorum ya, memleket vatan sakarya, umurlarinda degildi. Goz yumdu cunku yillarca. Ta ki bir gun menfaatler cakisincaya dek.

İki tarafta da cok cüz'i miktarda da olsa saf ve iyi niyetli insanlar oldugunu biliyorum. Ama cogunluk gercekten kotu.

Hicbirinin vatani ve insanlarini onemsediklerine inanmiyorum. Su an, iki gruba da bagli olmayan vatandaslarin da buyuk cogunlugu, bir tarafi secip ona hak veriyor ve onu savunuyor. Halbuki ikisi de şerden. Hayir degil bunca sey. Allah ulkemizi tum tehlikelerden korusun...

5 Haziran 2014 Perşembe

Burcu Cetinkaya Ve Haddimiz Olmayan Her Sey

Burcu Cetinkaya kapandi. Tum sosyal medya onu samimiyetsizlikle sucluyor, kimileri onu savunuyor. Yahu ne gerek var? Ben acikcasi, Burcu Cetinkaya'nin cikip, sanki birilerine hesap vermek zorundaymis gibi televizyonlarda orda burda aciklama yapmasina icerledim. Hic "yillardir kapanmak icimdeydi, gizli gizli namaz kiliyordum" diye aciklamalara girismeden, "Canim istedi kapandim kime ne?" demeliydi. Kimsenin de soyleyecek sozu olmazdi boylece. Ama o, sanki insanlara samimiyetini kabul ettirmek zorundaymis gibi aciklamalarda bulunmayi tercih etti. Belli ki iyi niyetinden. Gordukce uzuluyorum. Sanki herkesin hayati cok normalmis gibi, evinde oturan adam, hic tanimadigi Burcu'yu acimasizca elestirebiliyor. Kapanir, acilir kime ne ? O kisi sirf goz onunde diye, hayatinda yaptigi radikal bi degisikligi unlu oldugu ulkenin insanlarina kabul ettirmek zorunda degil. Keske bunun icin cabalamasaydi. Ben ozguvenli bilirdim Burcu Cetinkaya'yi. Robert ve dahasi Koc mezunu. Rallici yaa, var mi otesi? "Ben oyle istedim ve yaptim" diyebilecek kadar. Yok yakin zamana kadar mini etek giyiyormus da, yok bikinili poz vermis daha once, kapanmasinda samimi degilmis de. Sen kimsin? Biz kimiz? O onun hayati, birak da istedigi gibi yasasin. Ayrica nice "sortlu bikinili" kadinlar var, en dindar gecinenizden daha dindar. Bilseniz akliniz sasar.
İnsan, cok baska bir hayat yasayip, bir gun hayatinin donum noktasina geldiginde radikal bi degisim yasayabilir. İnsaniz ya, bundan daha dogal ne olabilir? Ben de diger faniler gibi, Burcunun acilmasinda da kapanmasinda da samimiyet testi yapmaya haddi olmayanlardanim. Haliyle beni hic ilgilendirmiyor. Elestirmek de, destek vermek de haddim degil. Bu onun hayati, istedigi gibi yasayabilir.
Kuran-i Kerim, besmele ile baslar, vennas(insan) diye biter. Yani Kuran'da olan biten her sey insanla Allah arasindadir. Kimsenin o araya girmeye hakki yok. Ki ben yargiladigimiz kadar yargilanacagimiza inaniyorum. İnsanlari yargilamadan yasayalim be, ne aci, sirf biraz unlu diye, sirf senin tanidik markajina girdi diye o insani yem belleyip saldirma cabalari.Herkes, baskasinin hayatiyla ilgilenmekten, kendi hayatini yasayamaz olmus. Yaziktir.
İcimiz disimiz gorsellik olmus. Kapaliysa dindar, bikiniliyse dinsiz. Yargilamak, kinamak, kibirlenmek bizde yasak halbuki. İnsanlar hangi kafayla hangi İslam'i yasiyorlar, anlamak guc. Gorsellige oyle bir takilmislar ki, sarikli cubbeliler yobazmis der modern gecinen kisi, basortuluyu ahlak timsali yapar oteki. Kafayi dis gorunusle bozmusuz, hele kadinsan direkt suclusun. Oje surmesen kezban, sursen yollu; cok gulsen suh, gulmesen soguk nevale. Ozellikle erkekler, kadinlari kategorize etmeye bayiliyorlar. Burcu Cetinkaya da bu erkek egemen kokusmuslugun bir kurbani oldu. Rolleri degistirelim, Burcu erkek olup her gun ickili alemlerde barlardan kiz kaldirma pesinde olsun. Sonra ani bi kararla ickiyi alemleri birakip aile babasi olsa, namaza baslasa kesinlikle bu kadar âdî elestirilere hedef olmazdi. Aksine, itibari artardi.
Biraz Ayse Arman ozguvenini istiyorum Burcu'da, 'kardesim, hayat benim, sen kendi hayatinla ilgilen' dese ve elestirilere gulup gecse ne sahane olur.

29 Mayıs 2014 Perşembe

Bize Tum Sular Medcezir

Sen yapici olmaya calistikca karsindaki senin ezildigini zannedip daha da uzerine geliyor.

Sen her seye ragmen iyi davranmaya calistikca, karsindaki seni alt ettigini, senin aslinda dahil bile olmadigin muharebeyi kendi kazandigini zannediyor.

Sen, yine de insandir diye saygi gosterdiginde, karsindaki senin onun ihtisami(?) karsisinda ezildigini zannediyor.

Sen hosgoru gosterdikce, karsindaki senin uzerine uzerine yuruyor.

Sen iyi davrandikca, sana terbiyesizlik yapmayi kendine hak goruyor, daha da fenasi, kendini Hint kumasi zannediyor, sen iyiliginden yapiyorsun ama o kendini nimetten sayiyor.

Oyleyse guzel kardesim, birakacaksin. Zorlamayacaksin. Olmuyorsa olmuyordur. Bugunun yarini var. Bu sabahin aksami var. İnsanlar, su anki konumlarina cok guveniyorlar. Ama yarin sularin cekilme ihtimalini dusunmuyorlar. Oysa her yer med-cezir.