19 Ağustos 2013 Pazartesi

Fıstıklara Özgürlük !

Bir muhabbet kuşumuz var; adı fıstık. 1 yaşını biraz geçkin. Çok akıllı ve tatlı bir oğlan. Kardeşim için aldık ama annemle ben bakıyoruz daha çok. Ötüşüyle evimize neşe veriyor. Lakin kafeste oluşuna çok üzülüyoruz annemle. Hatta babam bile dedi "Ne büyük bencillik, biz istiyoruz diye o zavallı kafeste.."

Uçursak, duvara çarpıyor, iç kanama geçirir de ölür diye korkuyoruz. Uçmayı tam bilmiyor ki garibim. Aldığımızda 1 aylıktı, kafesteydi. Annesinden ayırmışlar tabi, ufacıkken kanlı ticaretin eline düşmüş minik kuşum. Susayınca çığlık çığlığa beni çağırır evde. Ben yanına gelince hemen bağırmayı bırakır. Suyunu koyar giderim. Eğer canı arkadaş istiyosa, bağırır, gelirim, sesi kesilir. Biraz sevip gidince tekrar bağırmaya başlar. Öyle akıllı, öyle tatlı ki. Kaç gece annemle planlar yaptık, kardeşimden gizli uçuralum Fıstık'ı balkondan, özgürlüğüne kavuşsun diye. Ama "ya büyük kuşlar saldırırsa, Fıstık ufacık daha, kendini savunamaz, yemek bulamaz, oralarda yaşayamaz" diye gönlümüz el vermiyor, vezgeçiyoruz her seferinde.

Annemin aldığı kabuksuz yemleri bile yemiyor oğluşumuz. İlla alıştığı renkli kabuklu yemler olacak. Kaldı ki bu can dışarda nasıl karnını doyurur, nasıl diğer canlılara uyum sağlar, kendini savunur ? Doğada yaşayacağını bilsek, hemen salcaz kafesinden
. Kardeşime de "Kafesin kapısı açık kalmış, Fıstık uçup gitmiş balkondan, dicez. Ama... Ama işte...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder